Kangal Balıklı Kaplıcası-Tedavi Edici Özellikleri

Kangal Balıklı Kaplıcası-Tedavi Edici Özellikleri

Kaplıca suyunun romatizmal hastalıklara, nörolojik ( Nevralji, Nevrit, Felç ) ortopedik ve travmatolojik sekellerde (kırıklarda, eklem travması ve kas hastalıkları) Jinekolojik sorunlarda, deri hastalıklarında, böbrek taşlarında (içme ile) ve psikosomatik bozukluklarda yaralı olduğu rapor edilmiştir. Ancak psoriasis (sedef hastalığı) kaplıcayı tedavi yönünden en popüler kılan hastalık olmuştur. Bu tedavide balıklar suyun etkisiyle yumuşayan psoriatik plaklara ( ya da diğer hastalıklarının plaklarına) yönelmektedir. Yumuşayan kabuklar balıklar tarafından besin amacıyla uzaklaştırılmakta, bu esnada ufak bir kanama olmakta ve yara, su ile gün ışığının etkisine maruz kalmaktadır.Bu işlem ayrıca apsesi olan hastalarda irinin akmasına neden olmaktadır. Bazı hastalıklarda tropikal uygulanımının yararlı olduğu bilinen selenyumun yara iyileşmesinde en önemli etken olduğu bildirilmiştir. Türkiye dışından gelen gözlemciler ve bu suyu tecrübe eden hastaların balıklardan hoşnut olduklarını ve hayal kırıklığına uğrayan hiçbir hastalığın olmadığını bildirmişlerdir.

Yöresel olarak “Doktor Balıklar” diye tanımlanan kaplıca suyunda yaşayan balıklara duyulan ilgi nörolojik ve romatizmal hastalıkları olan insanları bu kaplıcaya çekmektedir.Sadece insanlar değil, sağlıklı olan kişiler de doktor balıkları görmek amacıyla kaplıcayı ziyaret etmektedir.

Balıklı Kaplıca Suyunun Bazı Kimyasal Özellikleri

Kangal Balıklı Kaplıcası

Kangal Balıklı Kaplıcası

Sivas İli sınırları içerisinde; İl merkezine 90 km uzaklıktaki Kangal İlçesinin 13 km kuzeydoğusunda bulunan Hamam Deresi (Topardıç Deresi) vadisinde yer alan, Balıklı Çermik- Yılanlı Çermik adlarıyla da anılan kaplıcadır.Balıklı Kaplıcanın bulunduğu vadi boyunca güneye doğru gidildikçe diğer bazı kaynaklara da rastlanmaktadır. Bunların debisi en fazla olanı; Kangal İlçesine bağlı Kalkım Köyünde bulunan Kalkım Kaplıcası’dır. Bu Kaynak suyunda da Kangal Balıklı Kaplıca da yaşayan aynı tür balıklara rastlanmaktadır. Rakımı 1425 m olan Balıklı Kaplıca da kaynaklar, kuzey-güney doğrultusunda dizilmiş olup 5 ayrı yerden kaynak almaktadır. Kaplıca suyu aslında belirli bir kaynak noktasından çok, kum taşları arasından yaygın olarak yüzeye çıkmakta ve dere kenarı boyunca sızıntılar oluşmaktadır. 1917 yılında sazlık bir alan olan kaplıca, 1966 yılında dört adet havuz ve iki katlı 16 odalı bir motel ile hizmete açılmıştır.Günümüzde ise dört kısım otel, altı havuz, 16 adet özel banyo, lokanta , market ve çay bahçesi hizmet vermektedir.

Kangal balıklı kaplıca, ülkemizde deri hastalıklarından; Sedef Hastalığı (Psoriasis) Ve romatizmal hastalıkların tedavisinde ün yapmış bir kaplıcadır.Bu kaplıcamızın önemi; suyun kimyasal özelliklerinden ve içinde yaşayan balıklardan ileri gelmektedir. Kaplıca suyunun 35+ 0.5 olması ve kimyasal içeriği nedeniyle çeşitli hastalıkları tedavi edici yöre halkı tarafından bilinmekte olup, bu tedavi özelliğinin tüm ülke ve dünya geneline yaygınlaştırılmasına çalışılmaktadır.Diğer taraftan kaplıca suyunda yaşayan balıkların insan vücuduna saldırırcasına gelmeleri hastalıkların bu balıkların iyileştirdiği düşüncesi de oldukça yaygındır. Kaplıcanın bu yönü araştırıcıları fi ziksel, kimyasal, jeolojik, biyolojik ve klinik bulgular elde etmeye yönlendirmiştir.Diğer taraftan pek çok cilt hastası ( Yurt içinden-Yurt dışından ) kaplıcaya gelmekte ve belirli sürelerle havuza girip “Balık-Su” tedavisi gördükten sonra iyileştiklerini ifade etmektedirler. Kaplıcanın 2003 tarihinde Sağlık Bakanlığı Tarafından Sağlık tesisi olarak tescili yapılmıştır.

Sedefe balıklı çare!

SİVAS'taki Kangal Balıklı Kaplıcası, sedef başta olmak üzere cilt hastalıklarının tedavisinde fayda sağlıyor.

***

Doktor balık sedefe çare

Sivas Kangal Balıklı Kaplıcası, sedef başta olmak üzere cilt hastalıkları için son derece yararlı. Kaplıca suyundaki doktor balıklar, hastalıklı deriyi temizleyerek pürüzsüz hale getiriyor.

Dünyada benzeri yok balıklı
Çermik Kaplıcası, ülkemizde termal turizm açısından büyük bir öneme sahip. Tedavi özelliği ile dünyada benzeri bulunmayan Sivas Kangal Balıklı Kaplıcası, bikarbonatlı, kalsiyumlu, magnezyumlu suyu ile sedef hastalığı olmak üzere diğer cilt hastalıkları için son derece olumlu etkilere sahip. Kaplıcadaki balıklar, ciltte hastalık belirtisi olan yerleri tedavi ettiğinden bunlara doktor balıklar deniliyor. Dişleri olmayan bu balıklar, 36-37 derece sıcaklıktaki suyun yumuşatmış olduğu yara kabuklarını kopartarak cildi temizliyor.

TEDAVİ ÖZELLİĞİ SELENYUMDAN
TEDAVİDEN
olumlu sonuç alınabilmesi için 21 gün süresince günde 3 defa havuza girmek ve 2 saat suda kalmak gerekiyor. Ayrıca, sabahları aç karnına birkaç bardak şifalı sudan içmeyi ihmal etmeyin. Diğer taraftan yerden kaynayan su içindeki kabarcıkla ve balıkların vücut üzerine yaptığı darbelerle vücutta bir gevşeme ve dinlenme görülüyor. Kaplıca suyunun biyolojik ve tedavi edici yönünün Selenyum (1.3 ppm) içeriğinden kaynaklandığı biliniyor.
Kangal Balıklı Kaplıca
Telefonları
0 (346) 469 11 51 - 469 11 52 - 469 11 53

KAYNAK

Kaplıcalar diyarı Sivas

Kaplıcalar diyarı Sivas
Sivas, sedef hastalığına iyi gelen dünyaca ünlü Kangal Balıklı Kaplıcaları’nın yanı sıra, çok sayıda termal kaynak bulundurduğundan ‘kaplıcalar diyarı’ olarak adlandırılıyor.

AA
Güncelleme: 14:52 TSI 06 Kasım 2005 Pazar

SİVAS - Anadolu’nun son yıllarda önemli gelişim çizgisi yakalayan kentlerinden biri olan Sivas, zengin kaplıca potansiyeliyle ülkenin termal turizmine de önemli katkı sağlıyor.


KAYNAK

Sedef hastaları Sivas'a gidiyor

Sedef hastaları Sivas'a gidiyor
Balıklı Kaplıca

Sivas'ın Kangal ilçesi hem köpekleriyle hem de balıklarıyla ünlü! Köpekleri hemen herkes tanıyor.Oysa balıkların özelliği çok önemli. Dünyada eşi benzeri bulunmayan ve sedef hastalarının son umut olarak gördüğü bu balıkları merak ediyorsanız,yazımızı mutlaka okuyun!


Doktor balıklar

Sivas'a gitmek için ya Kayseri ya da Malatya yolunu kullanmanız gerek. İstanbul'dan bu iki yere de Türk Hava Yolları'nın direkt uçuşları var. Ancak Kayseri yolu daha rahat olduğu için ilk tercih.Kayseri'ye indikten sonra, Sivas'a gitmek için üç saatlik bir yolculuğu yapmanız gerek. Yaz aylarında, sezonun yoğun olduğu dönemlerde, oteller Kayseri'den servis hizmeti veriyorlar. Balıklı Kaplıca Sivas'a 98, Kangal ilçesine ise 13 kilometre uzaklıkta. Yani Sivas'tan yaklaşık bir saat onbeş dakikalık yolunuz var. Kangal Sivas'ın en ünlü ilçesi, Hem köpekleriyle hem de balıklarıyla! Sivas Kangal Köpekleriyle sadakat ve görev anlayışı dışında fizikleriyle de dikkat çekiyor. Balıklara gelince, onların özellikleri gerçekten çok fazla. Bir kere, 37 derece sıcaklıktaki suda yaşıyorlar ve bu karşılaşılan bir durum değil. En önemli özelliği ise sedef hastalığına alternatif bir çözüm sunmaarı. En büyüğü on santimetre boyunda olan bu balıklar halk arasında,"doktor balıklar" olarak anılıyor.

Tesadüfen bulunmuş

Sivas Balık Kaplıca'nın bulunduğu bölge 1917 yılına kadar sazlıkmış. Ayağında yara olan bir çobanın tesadüfen iyileşmesiyle, yöre halkının ilgisini çekmiş. Balıkların yaşadığı bu sıcak derenin suyu kullanılarak ilkel havuzlar açılmış.1960'lı yıllarda Sivas İl Özel İdaresi'ne geçen kaplıcaya, dönemin şartlarına uygun tesisler yapılmış. 1983 yılında bir gazetecenin, havuzlara giren bir sedef hastasıyla yaptığı röportaj, kaplıcanın ününü dünyaya yaymış. Kaplıca 1988 yılında beri Ünsallar A.Ş. tarafında işletiliyor. Tesiste şu anda iki adet yüzme havuzu, 16 adet özel banyo var. 137 odası olan otel,kış aylarında da çok sıcak. Hem açık hem de kapalı havuzların,dereye bağlantısı var ve derenin suyu bir boruyla havuza geliyor, diğer taraftan çıkıyor. Dolayısıyla da balıklar havuz ve dere arasında gidip gelebilyor. Havuzların dibindeki çakıl taşları doğal bir hava yaratıyor. Bu çakılların sebebi, suyun yeerden kaynıyor olması. Suyun yerden kaynaması ise jakuzi etkisi yaratıyor.

Balıkların dişlerin yok

Sivas Balıklı Kaplıca'daki balıklar, insanlar suya girer girmez seri ve ilginç hareketlere başlıyor. En büyüğü on santimetre olan bu balıklar suya giren herkese vücudunuzda minik darbeler hissediyorsunuz.Başlarda hafif bir gıdıklanma etkisi yaratan balıklara zamnala alışıyorsunuz. Sedef hastaları ya da diğer cilt problemi olanlar, suya girdiklerinde, sudaki selenyum yarayı yumuşatıyor. Balıklar da ufak hareketlerle bu yaraları yumuşatıyor. balıklar kaplıcanın suyunda,litrede bir gram selenyum bulunuyor. Selenyum cilt için çok yararlı. 2001 yılının haziran ayında, Sivas Valiliği, Cumhuriyet Üniversitesi ve Balıklı Kaplıca İşletmesi'nin birlikte düzenlediği sempozyumda, bu kaplıcanın sedef tedavisinde olumlu sonuçlar kaydettiği kanıtlanmış. Cumhuriyet Üniversitersi Dermatoloji Bölüm Başkanı Prof.Dr. sedat Özçelik, bu konuyla 20 yıldır ilgileniyor. Çalışmaları sonucunda, 21 günlük kür uygulayan hastaların klinik olarak şifa gördüğünü tespit etmiş. Bu olumlu sonucun en büyük etkisi de, suyun özelliği ve kaplıcanın yüksek yerde bulunmasından dolayı hastalığına uygulanan bütün tedavi yöntemlerinde, hastalık tekrar edebiliyor. Ancak, balıklı kaplıcadaki 21 günlük kür, hastalıksız geçen süreyi uzatıyor.

Selçuklu etkisi

Sivas'ın özellikle sadece balıklı kaplıcayla bitmiyor. Selçuklu mimarisinin izlerine de sıkça rastlayabilirsiniz.sivas'a gitgiğinizde mutlaka görmeniz gereken yerlerin basşında, merkezdeki İlhanlı Veziri Şemseddin Mehmet Cüveyni tarafından 1271 yılında yaptırılan "Çifte minareli Medrese" ve hemen karşısındaki Selçuklu Sultanı l.İzzeddin Keykavus tarafından 1217 yılında yaptırılan "Şifai Medresesi" geliyor. Bu medresenin içinde, Sivas'a özgü kilimler bulabilirsiniz. Divriği de görülmesi gererken ilçelerden biri. Konakları dışında en büyük özelliği, ilçeye tepeden bakan heybetli Ulu Camii. Sivas, Hititler'den osmanlı'ya uzanan farklı bir kültür yapısına sahip.hem bu farklı kültürü yaşamak, hem de balıklı kaplıcanın şifalı sularından yararlanmnak istiyorsanız Sivas sizi bekliyor...

BUNLARA DİKKAT!
Balıklı kaplıcalara girecek olanlar;

* Suyu içtikten sonra, havuza girmeden önce kahvaltı yapmak gerekiyor.

* Günde dörder saatten iki seans havuza girilmesi tavsiye ediliyor.

* 21 günlük kür uygulanmalı.

* 21 gün boyunca hastaların, "sedef hastalığı" ile ilgili herhangi bir ilaç ya da krem kullanmamaları gerekiyor.

* Tedavi süresince alkol de kullanılmamalı.

KAYNAK

Balıklı Kaplıca'da Konaklama ve Otel İmkanları

Kaplıcanın mülkiyeti Sivas İl Özel İdaresine ait olup, Ünsallar A.Ş.ye 30 yıllığına yap-işlet-devret modeli ile kiralanmıştır.

Kaplıcamızda 4 kısım konaklama tesisi mevcuttur.

Standart 134, 3 adet suit olmak üzere toplam 137 otel odası mevcuttur. Kaplıca bünyesinde 2 motel ve 1 otelde toplam 300 kişilik yatak bulunmaktadır.

Kamp ve karavan turizmine uygun olup, 50 adet çadır yeri mevcuttur.

16 adet özel banyo bulunmaktadır. Kış aylarında banyo ve otel arasında kaloriferli tüp geçit bulunmaktadır.

Biri yarı olimpik toplam 5 adet havuz mevcuttur. Bütün yıl hizmete açıktır (12 ay). Yaz aylarında canlı müzik olup çeşitli eğlenceler düzenlenmektedir.

Restaurantı (200 kişilik), TV Salonu, Marketi (gıda, sebze, meyva, gazete, sigara, meşrubat), çay bahçesi ve çocuk parkı gibi yan üniteleri mevcuttur.

Doktor Balık
pH'ı yaklaşık 7,2 olan su, izotermal olup yıl boyunca sıcaklığı yaklaşık (ort.)
35C'de süre gitmektedir. Su, kendini içilebilir kılan özelliklere sahiptir.
Suyun biyolojik ve tedavi edici yönünün içerdiği Selenyum' dan
( 1.3 ;ppm) kaynaklandığı vurgulanmaktadır.


Suyun romatizmal hastalıklara, nörolojik (nevralji, nevrit, felç), ortopetik ve
travmatolojik sekellerde (kırıklar, eklem travması ve kas hastalıkları),
jinekolojik sorunlarda (lavaj ile), deri hastalıklarında, böbrek taşlarında
(içme ile) ve psikosomatik bozukluklarda yararlı olduğu rapor edilmiştir.
Ankara Üniv. Tıp Fak. Hidroloji ve Fizik Tedavi Enstitüsü Klinik Raporu, 2 Mart 1997.



Ancak, psoriasis (sedef hastalığı) kaplıcayı tedavi yönünden en popüler kılan hastalık olmuştur.
Balıklar suyun etkisiyle yumuşayan psoriatik plaklara (ya da diğer deri hastalıklarının plaklarına)
yönelmektedirler. Bunun sonucunda kabuklar uzaklaşmakta, bu esnada ufak bir kanama
olmakta ve yara, su ile gün ışığının etkisine maruz kalmaktadır. Bu işlem ayrıca absesi
olan hastalarda irinin akmasına neden olmaktadır. Bazı hastalıklarda tropikal
uygulanımın yararlı olduğu bilinen Selenyumun sudaki yüksek düzeyinin yara
iyileşmesinde önemli etken olduğu bildirilmiştir. Selenyum, hücreleri serbest
radikallerin etkisine karşı koruyan bir enzim olan glutation, peroksidaz ' ın bir
ko-faktörüdür. Bu içme ya da lavaj suretiyle alınan suyun gastrointestinal
(Midebarsak) ve jinekolojık hastalıklardaki yararlı etkisini de açıklayabilir.
Türkiye dışından gelen gözlemciler de, bu suyu tecrübe eden hastaların
doktor balıklardan hoşnut olduklarını ve hayal kırıklığına uğrayan hiç
bir hastanın olmadığını bildirmişlerdir.




Doktor balıklara duyulan ilgi, nörolojik ve romatizmal hastalıkları olan insanları
da bu kaplıcaya çekmiştir. Balıklar havuza giren vücudun çevresini sarmakta,
bu vücuda vurmakta ve yaralamaktadırlar. Başlangıçta deride duyulan
huzursuzluk yerini , mikromasajın gevşetici hoş duyumuna bırakmaktadır.
Bu masaj özellikle hızlı büyümeleri için daha fazla besine ihtiyacı olan
küçük balıklar tarafından yapılmaktadır.




Bu nedenle kaplıcanın hidroterapik yararına eş olarak nörolojik ,
romatizmal ve travmatik sekelleri olan hastaların kendilerini daha iyi
hissetmelerine neden olan bu masajın da psikolojik bir katkısı olabilir. Umutsuz
hastaların bu kutsal balıklara olan güveni ve farklı bir ortamda bulunmaları da
hastanın kendisini iyi hissetmesine katkıda bulunuyor olabilir. Sadece hastalar
değil sağlıklı olan kişilerde doktor balıkları görmek amacıyla kaplıcayı ziyaret
etmektedirler. Sağlıklı insanlar muhtemelen bu balıklardan derilerinin
keratinize olan kısımlarının temizlenmesi nedeniyle yararlanmaktadırlar.

Kaplıca iki tip balık içermektedir. Her iki tip balık ta Cyprinidae familyasının üyesidirler
ve sıcak bir ortamda yaşamaya adapte olmuşlardır.
Bu tiplerden vurucu diye bilinen, Cyprinion macrostomus' tur. Bu tipin terminal ağzı vardır ve 15 - 20 cm boydadır.
Vücudu nispeten iri pullarla kaplıdır ve yan yüzeylerinde 6 - 8 adet farklı büyüklükte düzensiz lekeler bulunmaktadır.

İkinci tip balık, bir yalayıcı olarak bilinen Garra rufa' dır. Bu tip hilal şeklinde ventral
ağıza sahiptir ve boyu maxsimum 19 cm 'dır. Vücudu büyük pullarla kaplıdır. Jabbers (dürtükleyiciler) olarak anılanlar, üçüncü bir balık tipi değildir, bu "vurucu tipin" eşeysel olgunluğa erişmemiş formudur. Eşeysel olgunluğa erişince yan yüzeylerindeki lekeler kaybolur.

Her iki tip balık da omnivordur, bu Cyprinidae familyasının iyi bilinen bir özelliğidir. Fito ve zooplanktonlarla beslenirler. Ancak, havuzlarda plankton miktarının az olduğu araştırılmıştır. Bu da, balıkların gelişimini ve büyümelerini geciktirir, onların saldırgan ve predatör olmalarına neden olmaktadır. Kışın, havuzlarda az kişi bulunduğunda balıklar, acıkmış bir koyun sürüsü gibi besin ararlar. Yazın, havuzlara giren insanların vücuduna saldırırlar. Balıklar, sağlıklı deriden ziyade hastalıklı deriye saldırmayı tercih ederler, çünkü ondan parça koparmak daha kolaydır.


Suyun yüksek sıcaklığı ve beslenme ortamının balıklar üzerindeki etkileri
biyokimyasal olarak ta araştırılmıştır. Doktor balıkların tedavi edici tıptaki
rolü daha ileri çalışmaları hak etmektedir.

Tedavi Programları

1. Sabah aç karna en az üç bardak şifalı su içilmelidir.
2. Şifalı suyu içen hasta, kahvaltısını yaptıktan sonra havuza girer.

3. Şifalı suyu içen ve karnı tok olan hasta kaplıcanın mineral zengini şifalı suyu ve doktor balıklarla tedaviye başlar.

4. 37° suda yaşayan (28° nin üstündeki sıcaklıklardaki suda balıkların yaşaması tıbben mümkün değildir) ve dünyada bir eşi bulunmayan "DOKTOR BALIKLAR" vurucu ve yalayıcı olmak üzere iki çeşittir.
5. İçerisinde cilt hastalıklarının tedavisinde en etkin olduğu bilinen "SELENYUM" un bulunduğu şifalı suyla birlikte doktor balıklar da tedaviye başlar.



6. Günde iki seans şeklinde 8 saat havuza girilir.
7. Tedavi müddetince hastaların alkol almaması gerekir.
8. Tedavi esnasında "SEDEF" hastalığı ile ilgili hiçbir ilaç ve merhem kullanılmamalıdır.
9. Tedavi süresi olan 21 gün mutlaka tamamlanırken, günde kesinlikle 8 saat şifalı sudan istifade edilmelidir.

10. Kuralları yerine getiren sedef hastaları %100 netice alarak kaplıcadan ayrılırlar.
Not: Cildin en büyük dostu "SELENYUM" bu şifalı suyun her litresinde 1 gr. bulunmaktadır.

Kangal Balıklı Çermik

KANGAL BALIKLI ÇERMİK

Balıklı Kaplıca'da Sedefli bir hasta / a ill person at fish spring

Ankara'ya 450 km. , Sivas'a 96 km. , Kangal ilçe merkezine 13 km. uzaklıkta olup yolu asfalttır. Kaplıcanın 5 km. yakınında Sivas - Malatya demiryolu geçmektedir. Eğer kaplıcaya demiryoluyla gidilmek istenirse Karanlık Köyünde bulunan Kangal istasyonunda inmek gerekir. Karayolu ile Sivas'tan Kangal'a gündüzleri her saat otobüs bulunmaktadır. Kangal Kaplıca arasında ulaşım taksi ve minibüslerle sağlanmaktadır.

Balıklı Kaplıca hasta havuzlarından bir görünüm / A view from the ill pool of fish spring

Kangal Balıklı Kaplıca; ülkemiz termal kaplıcaları içerisinde kendine özgü bir yeri vardır. Tedavi özelliği itibari ile dünyada bir benzerini bulmanın mümkün olmadığı kaplıca, ilmi ve tıbbi bir mucizeyi "Sedef Hastalığını tedavi ederek" sergilemektedir.

Balıklı Kaplıca'da tedavi gören hastalar / The treatment at fish (Posoriasis) spring sivas047.jpg (23425 bytes)

36-37 derece sıcaklıktaki kaplıca suyunda bulunan balıkların mucizevi bir şekilde tedavi yöntemi uygulaması bu kaplıcanın ününü ve özelliğini daha da artırmaktadır. Çünkü, modern tıp da şimdiye kadar fayda görmeyen dünyanın her yerindeki cilt hastalıkları için Kangal balıklı kaplıcası en son ümit kaynağı olmaktadır.

sivas048.jpg (24304 bytes)

Tahriş olmuş durumdaki veya herhangi bir enfeksiyondan oluşmuş cilt dokusundaki yaraları; egzama, cerahatli sivilceler ve hatta tıpta tedavisinin imkansız olduğu bilinen "Sedef" hastalığı gibi cilt hastalıkları 2-10 cm. büyüklüğündeki Cyprinide (Sazangiller) familyasından Cyprinion Macrostamus (Beni Balığı) ve Garra rufa (Yağlı Balık) türündeki balıklar tarafından iyileştirilmekte ve izleri kaybolmaktadır.

Balıklı Kaplıcada bir hasta / A ail person at fish spring Balıklı Kaplıcada bir hasta / A ail person at fish spring

Kaplıcada ilk kez yıkananlar ellerinde olmayarak tarifi mümkün olmayan bir ürperti yaşarlar. Çünkü suya girer girmez, ince, kahverengi, gri, bej rengindeki sazan ve kaya balığı türü balıkların hastanın etrafında dolaşmaya ve ciltte hastalık belirtisi olan yerleri temizlemeye başladıklarını görürler. Hastaların balıklara alışmaları 2-3 gün sürer. Dişleri olmayan bu balıklar, 36-37 derece sıcaklıktaki suyun yumuşatmış olduğu kabarık yara kabuklarını yavaş ağız (dudak) hareketleriyle acıtmadan ve kanatmadan kopararak cilt pürüzsüz hale gelinceye kadar temizler. Tedaviden olumlu sonuç alınması için üç hafta (21 gün) süresince günde üç defa havuza girmek ve iki saat suda kalınması gerekmektedir. Ayrıca, sabahları aç karına birkaç bardak şifalı sudan içmeyi ihmal etmemek gerekir. Diğer taraftan yerden kaynayan su içindeki kabarcıkla ve balıkların vücut üzerinde yaptığı darbelerle vücutta bir gevşeme ve dinlenme görülmektedir. Tedavi tamamen yan etkisiz olup, kesinlikle herhangi bir ilaç kullanılmamaktadır.

Balıklı Kaplıcadan Genel Görünüş / General view from fish spring

Ancak bazı hastaların tereddütleri daha sonra tekrarlarsa konusu oluyor. Yapılan araştırmalarda bugüne kadar böyle bir vaka ile karşılaşılmamıştır. Dünyanın bir numaralı kaplıcası diyebileceğimiz bu kaplıca yalnız sedef hastalarını değil tüm cilt hastalıklarını tedavi etmektedir.

Vücut ısısına eşdeğer olan 36-37 derece deki kaplıca suyu şifa özelliğinin yanısıra berrak, kokusuz aktığı yerde hiçbir çökelti bırakmamaktadır. Kaplıca suyunda kalsiyum, magnezyum, selenyum ve bikarbonat gibi iyonlar çok miktarda bulunmakta olup, banyo için elverişlidir. Romatizmal hastalıklara, sinir hastalıklarına, kırık, çıkık, ezik ve bazı durumlarda kireçlenmeye, sabahları aç karına birkaç şifalı su içmek ve banyo yapmak kaydıyla başta ülser olmak üzere böbrek hastalıklarına kesin tedavi sağlamaktadır.

Kaplıcanın mülkiyeti Sivas İl Özel İdaresine ait olup, özel kişilere ihale ile kiraya verilmektedir. Kaplıca bünyesinde iki ayrı motelde toplam 120 yatak bulunmaktadır. Kamp ve karavan turizmine uygun olup, 150 adet çadır yeri mevcuttur. Bütün yıl hizmete açıktır (12 ay). Kamp ve karavan yeri elektriği, çöp toplama bidonları, moteli, restaurantı, gazinosu, bakkalı, manavı ve kasabı gibi yan üniteleri mevcuttur.

Çermik kırsal bir alanda olup, yeşil bir vadi içerisindedir. Bayanlar ve erkekler için ayrı ayrı girilebilen iki adet üstü açık , bir adet üstü kapalı havuz ile soyunma yerleri mevcuttur. Havuzlar günde 1500 kişiye kadar hizmet verebilme kapasitesindedir.

Kaplıcanın öneminden dolayı, Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığınca 17-18 Haziran 1993 günlerinde Balıklı kaplıca ve Sedef Hastalığı (Psoriasis) konusunda çeşitli üniversitelerden birçok bilim adamının katılımıyla gerçekleşen bir ulusal sempozyum düzenlenmiştir.

Sedef Hastalığı Tedavisi

TEDAVİ PROGRAMI

* Sabah balıklı kaplıca da aç karna en az üç bardak su içilmelidir.
* Şifalı suyu içen hasta, kahvaltısını yaptıktan sonra havuza girer.
* Bu işlemlerden hasta,sonra mineral zengini şifalı su ve doktor balıklarla tedaviye başlar.
* 37 derece suda yaşayan(28 derece nın üzerinde balıkların yaşaması mümkün değildir ) ve
* Dünyada eşi bulunmayan doktor balıklar vurucu ve yalayıcı olmak üzere iki çeşittir..
* İçerisinde cilt hastalıklarının tedavisinde etkin olduğu bilinen SELENYUM 'un bulunduğu şifalı su ile birlikte doktor balıklar da tedaviye başlar.
* Günde iki seans şeklinde 8 saat havuza girilir.
* Tedavi süresince hastaların alkol almaması gerekir.
* Tedavi esnasında "SEDEF" hastalıgı ile ilgili hiçbir ilaç ve merhem kullanılmamalıdır.
* Tedavi süresi olan 21 gün mutlaka tamamlanırken,günde kesinlikle 8 saat sıcak sudan istifade edilmelidir.
* SEDEF HASTALARI %100 netice alarak balikli kaplica dan ayrılırlar.

Sedef Hastalığı Hakkında Ayrıntılı Bilgi

Sedef Hastalığı Hakkında Bilgi


Sedef Hastalığı Nedir?

Sedef hastalığı kronik bir cilt hastalığıdır.İsveç'te sedef hastalığı olan kişilerin sayısı
250 000 dolaylarındadır. Hastalık belirtileri ,beyaz pullarla kaplı kırmızı bölgeler oluşmasıdır.
Hastalığın nedeni cilt hücrelerinin normalden daha hızlı yenilenmesidir. Sedef kızarıkları ,en çok dirsek ,diz
,göğüs ve saç diplerinde olmakla birlikte vücudun her yerinde görülebilir. Sedef hastalığı
ciltte küçük benekler şeklinde olduğu için aşırı kızarıklık şeklinde ortaya çıkabilir. El ,ayak ve tırnaklarda bu
hastalığa maruz kalabilir. Araştırmacılarca ,sedef hastalığının otoimün bir hastalık olduğu yani vücudun bağışıklık
sisteminin ciltte ve çoğu eklemlerde iltihaba yol açtığı düşünülmektedir.Eklem hastalığına psoriasisartrit denir.

Sedef hastalığına yol açan şeyler nelerdir?

Sedef hastalığının nedeni bilinmemektedir. Soya bağlı özelliklerin (genler) ,bu hastalığa yakalanma eğiliminde
büyük bir rol oynadığı sanılmaktadır. Soya bağlı özellikler dışında kimi enfeksiyonlar ve stres gibi bazı etkenler
de hastalığın başlaması ve gelişmesinde etkili olmaktadır.

Sedef hastalığı kimlerde görülmektedir?

Sedef hastalığı ,yaşamın her döneminde baş gösterebilir. Bununla birlikte ,daha çok genç insanlarda görülür. Sedef
hastalığı olanların yüzde ellisi hastalığa 25 yaşından önce yakalanmıştır. Sedef hastalığı küçük çocuklarda da
görülebilir, ancak bu durum çok olağan değildir. Sedef hastalığına yakalanan erkeler kadınların sayısı neredeyse
eşittir.

Sedef hastalığı bulaşır mı?
Hayır! Sedef hastalığı kesinlikle bulaşmaz.

Psoriasisartrit nedir?

Psoriasisartrit sedef hastalığında eklem iltihabıdır. Sedef hastalığına yakalanmış kişilerin yüzde 30 kadarı ,eklem
,kas ve sinirlerin bağlantı yerlerinde görülen iltihaplardan rahatsızlık çekmektedir. Hastalığın belirtileri
acı/ağrı ,hareket mahdudiyeti ve halsizliktir. Psoriasisartrit hastalığında çoğunlukla ayak ve el parmaklarındaki
eklemler şişer. Omurlar arasındaki eklemlerde iltihap da olağandır.

Balıklı Kaplıca Tanıtım Videosu

Konaklama

Kaplıcada (4) dört farklı kısım konaklama imkanı bulunmaktadır.Bu kısımların hepsi yaz sezonu boyunca hizmet vermekle beraber kış sezonunda sadece 1. Ve 2. Kısım konaklama imkanı hizmet vermektedir.Bu kısımlar içerisindeki tefrişler ve kişilerin gelir seviyeleri göz önünde bulundurularak farklı fiyatlandırılmıştır.1. ve 2. kısım otel odaları aynı bina içerisinde bulunmaktadır.Ortak hizmet veren tam otomatik asansör bulunmaktadır. 1. kısım odalarımızın diğer odalardan farkı; oda standartlarında buzdolabı , televizyon , gömme banyo, ve bu banyoda termal kaplıca suyu , aynı zamanda günün belli saatlerinde kablolu internet bağlantısı bulunmasıdır.Odalarımız bir,iki ve üç kişi kapasitelidir. 1. ve 4. kısım odalarımız en fazla 2 yatak kapasitelidir.Otel odaları 48 adet 1. kısım 24 adet 2. kısım 3 adet suit olmak üzere toplam 75 adettir.Suit odalar extra olarak oturma odası ve balkon bulundurmaktadır.Suit odalarımız beş yatak kapasitesine kadar çıkmaktadır.Bütün odalarımızda kaplıcamızın selenyumlu,termal şifalı suyu bulunmaktadır.Bütün konaklama imkanlarında sağlık açısından havlu ve terlik terlik bulunmamaktadır. 1. ve 2. kısım odalarımız alttan ısıtmalı , merkezi kalorifer sistemi ile kışında hizmet verebilecek hale getirilmiştir.Ayrıca kış için müşterilerimizin olumsuz hava şartlarından etkilenmemeleri için otel odalarından havuzlara alttan ısıtmalı kapalı geçit bulunmaktadır.

Sivas - Kangal Balıklı Kaplıcasının Tarihçesi

Kangal Balıklı Kaplıcasının Tarihçesi

Kaplıca ilk kez 1800' lü yıllarda komşu köylüler tarafından fark edilmiştir. 1917 yılına kadar sazlık halinde olan kaplıcada, tesadüfen ayağında yara olan bir çoban tedavi olur. Çobanın tedavi olmasından sonra kamuoyunun dikkatini çekmeye başlayan kaplıcada, ilkel havuzlar açılır. İlk havuzlar 1900 de inşa edilmiş olup daha sonra 1950'li yıllarda yine ilkel birkaç adet bina yapılır. 1960'lı yıllardan itibaren Sivas Özel İdaresine geçen kaplıcada günün şartlarına göre çeşitli konaklama tesisleri yapılır.

Kangal'ın bu dünyaca ünlü ve bir benzeri daha bulunmayan kaplıcası, yaz aylarında mesire yeri olarak kullanılıyordu.Kaplıca bu halde iken 1988 yılından itibaren işletme olarak uhdemize verildi. Genellikle mesire yeri olarak kullanılan kaplıcanın tıbben tedavisi mümkün olmayan "SEDEF" hastalığının "BALIKLI KAPLICA" da tedavi edildiğini duyurduk ve kaplıcamızı Sedef hastalarının istifadesine sunduk.
1996 yılında ilimiz Özel İdaresi tarafından Yap-İşlet-Devret modeliyle ihale edilen kaplıcamızı, yılın 12 ayı "SEDEF" hastalarına modern bir şekilde hizmet verir hale getirdik.

Balıklar ve Sağlık ( Sular ve Doktor Balıklar )

SULAR ve DOKTOR BALIKLAR

Suyun pH'ı yaklaşık 7,2 dır, izotermal olup yıl boyunca sıcaklığı yaklaşık (ort.) 35C'de süre gitmektedir. Su, kendini içilebilir kılan özelliklere sahiptir. Suyun biyolojik ve tedavi edici yönünün içerdiği Selenyum' dan ( 1.3 ;ppm) kaynaklandığı vurgulanmaktadır.

Suyun romatizmal hastalıklara, nörolojik (nevralji, nevrit, felç), ortopetik ve travmatolojik sekellerde (kırıklar, eklem travması ve kas hastalıkları), jinekolojik sorunlarda (lavaj ile), deri hastalıklarında, böbrek taşlarında (içme ile) ve psikosomatik bozukluklarda yararlı olduğu rapor edilmiştir. Ankara Üniv. Tıp Fak. Hidroloji ve Fizik Tedavi Enstitüsü Klinik Raporu, 2 Mart 1997.


Ancak, psoriasis (sedef hastalığı) kaplıcayı tedavi yönünden en popüler kılan hastalık olmuştur. Balıklar suyun etkisiyle yumuşayan psoriatik plaklara (ya da diğer deri hastalıklarının plaklarına) yönelmektedirler. Bunun sonucunda kabuklar uzaklaşmakta, bu esnada ufak bir kanama olmakta ve yara, su ile gün ışığının etkisine maruz kalmaktadır. Bu işlem ayrıca absesi olan hastalarda irinin akmasına neden olmaktadır. Bazı hastalıklarda tropikal uygulamanın yararlı olduğu bilinen Selenyumun sudaki yüksek düzeyinin yara iyileşmesinde önemli etken olduğu bildirilmiştir. Selenyum, hücreleri serbest radikallerin etkisine karşı koruyan bir enzim olan glutation, peroksidaz'ın bir ko-faktörüdür. Bu içme ya da lavaj suretiyle alınan suyun gastrointestinal (Midebarsak) ve jinekolojık hastalıklardaki yararlı etkisini de açıklayabilir. Türkiye dışından gelen gözlemciler de, bu suyu tecrübe eden hastaların doktor balıklardan hoşnut olduklarını ve hayal kırıklığına uğrayan hiç bir hastanın olmadığını bildirmişlerdir.

Doktor balıklara duyulan ilgi, nörolojik ve romatizmal hastalıkları olan insanları da bu kaplıcaya çekmiştir. Balıklar havuza giren vücudun çevresini sarmakta, bu vücuda vurmakta ve yaralamaktadırlar. Başlangıçta deride duyulan huzursuzluk yerini , mikromasajın gevşetici hoş duyumuna bırakmaktadır. Bu masaj özellikle hızlı büyümeleri için daha fazla besine ihtiyacı olan küçük balıklar tarafından yapılmaktadır.

Bu nedenle kaplıcanın hidroterapik yararına eş olarak nörolojik , romatizmal ve travmatik sekelleri olan hastaların kendilerini daha iyi hissetmelerine neden olan bu masajın da psikolojik bir katkısı olabilir. Umutsuz hastaların bu kutsal balıklara olan güveni ve farklı bir ortamda bulunmaları da hastanın kendisini iyi hissetmesine katkıda bulunuyor olabilir. Sadece hastalar değil sağlıklı olan kişilerde doktor balıkları görmek amacıyla kaplıcayı ziyaret etmektedirler. Sağlıklı insanlar muhtemelen bu balıklardan derilerinin keratinize olan kısımlarının temizlenmesi nedeniyle yararlanmaktadırlar.

Kaplıca iki tip balık içermektedir. Her iki tip balık ta Cyprinidae familyasının üyesidirler ve sıcak bir ortamda yaşamaya adapte olmuşlardır
. Bu tiplerden vurucu diye bilinen, Cyprinion macrostomus' tur. Bu tipin terminal ağzı vardır ve 15 - 20 cm boydadır. Vücudu nispeten iri pullarla kaplıdır ve yan yüzeylerinde 6 - 8 adet farklı büyüklükte düzensiz lekeler bulunmaktadır.
İkinci tip balık, bir yalayıcı olarak bilinen Garra rufa' dır. Bu tip hilal şeklinde ventral ağıza sahiptir ve boyu maxsimum 19 cm 'dır. Vücudu büyük pullarla kaplıdır. Jabbers (dürtükleyiciler) olarak anılanlar, üçüncü bir balık tipi değildir, bu "vurucu tipin" eşeysel olgunluğa erişmemiş formudur. Eşeysel olgunluğa erişince yan yüzeylerindeki lekeler kaybolur.

Her iki tip balık da omnivordur, bu Cyprinidae familyasının iyi bilinen bir özelliğidir. Fito ve zooplanktonlarla beslenirler. Ancak, havuzlarda plankton miktarının az olduğu araştırılmıştır. Bu da, balıkların gelişimini ve büyümelerini geciktirir, onların saldırgan ve predatör olmalarına neden olmaktadır. Kışın, havuzlarda az kişi bulunduğunda balıklar, acıkmış bir koyun sürüsü gibi besin ararlar. Yazın, havuzlara giren insanların vücuduna saldırırlar. Balıklar, sağlıklı deriden ziyade hastalıklı deriye saldırmayı tercih ederler, çünkü ondan parça koparmak daha kolaydır.

Suyun yüksek sıcaklığı ve beslenme ortamının balıklar üzerindeki etkileri biyokimyasal olarak ta araştırılmıştır. Doktor balıkların tedavi edici tıptaki rolü daha ileri çalışmaları hak etmektedir.

Balıklı Kaplıca Açıklamalar

Açıklamalar

Kaplıcamız yılın on iki ayı açıktır.

Kaplıcamızda tedavi süresi 21 gündür, günlük toplam 8 saat 2 seans şeklinde kurlar yapılır.Tedavi havuzlarda sürdürülür.Baylar ve bayanlar havuzu ayrıdır.Ayrıca hastalar sabahları aç karnına şifalı suyumuzdan 3-5 bardak içmelidirler,gün içinde minimum 1,5 - 2 litre içilmelidir.

Kaplıcamızda otel odalarımız bir ve iki kişiliktir (48 oda), 200 kişilik restorantımız,market, oyun salonu (internet,masa tenisi,langırt vs), çay salonu, futbol sahası mevcuttur.Otelimizin ısıtma sistemi alttan ısıtma yöntemiyledir.

Birinci Kısım Odalarımızda internet, mini buzdolabı, T.V.,küvet ve telefon bulunmaktadır.Bütün odalarımızda kaplıcamızın 37 derecelik kaplıca termal suyu bulunmaktadır.

Otelimizin tedavi havuzlarına geçişte hastaların hastaların yararlanması için alttan ısıtmalı kapalı geçit bulunmaktadır.Otel odalarında sağlık açısından havlu ve terlik bulunmamaktadır.

Kaplıcaya gelen müşterilerin havlu ve terlikleri marketimizden temin edilebilir.

Turizm şirketleri tarafından kaplıcamıza gelen birden fazla kişi olduğunda hastanın veya hastaların isimlerinin bildirilmesi gerekmektedir, aksi takdirde müşterilerin kaplıcaya geldiklerinde başka bir isim veya başka bir hasta ile karşılaşıldığında ek ücret şirketten veya müşteriden alınır.

Turizm şirketi veya şahıs tarafından yapılan rezervin toplam ücret tutarının %50'si verilerek hesap numarasına rezervasyon tarihinden 15 gün önce yatırılması ve banka dekontu ile bildirilmesi gerekmektedir, ücret gönderilmediği takdirde rezervasyon iptal edilir ve müşteri gelir ise müşteriden ücret talep edilir.


Yapılan rezervasyonların iptali durumunda bir hafta önceden bildirilmesi gerekmektedir,aksi takdirde ücret iadesi yapılmaz.

Kaplıcaya gelen müşterilerin günleri bitmeden gitmeleri halinde ücret iadesi yapılmaz.

Ayrı aileden gelen iki hasta müşteri iki ayrı odada kalması gerekmektedir.Fakat kaplıcaya geldikten sonra aynı odada kalmak isterlerse ücret değişmez iki oda ücreti uygulanır.

Tedavi Edilebilir Hastalıklar

TEDAVİ EDİLEBİLEN HASTALIKLAR

Psöriasis (Sedef Hastalığı)

Hiperkeratozla seyreden dermatolojik rahatsızlıklar.

Kronik egzematöz lezyonların rezidüel ürtikerlerin ve nörodermtlerin tamamlayıcı tedavisinde,

Inflamatuar Romatizmal Hastalıklar (Romatoid Artrit, Ankilozan Spondilit,Psoriatik Artrit,Kollajen doku hastalıkları vb.)

Dejeneratif Eklem Hastalıkları (Kireçlenmeler)

Romatizmal Kas ve Yumuşak doku Hastalıkları (Fibromiyalji, Periartrit, Tendinit,Bursit,Epikondilit vb.)

Bel-Boyun ve Ağrıları

Moral Motivasyon ve Kondüsyon Artırma Egzersiz Programlar.

TEDAVİYE MANİ HASTALIKLAR

Ağır Kalp, karaciğer ve böbrek yetmezlik ve hastalıkları

Kontrol altında olmayan hipertansiyon ve diabet mellitus (Şeker) hastaları

Akut enfeksiyonlar

Kanserler

Ağır dolaşım bozuklukları

Kanamalı,akıntılı ve sulu yaralar

Varis hastaları

Balıklı Kaplıca Hakkında

Kangal Balıklı Kaplıca; ülkemiz termal kaplıcaları içerisinde kendine özgü bir yeri vardır. Tedavi özelliği itibari ile dünyada bir benzerin bulmanın mümkün olmadığı kaplıca, ilmi ve tıbbi bir mucizeyi "Sedef Hastalığını tedavi ederek" sergilemektedir.

36-37 derece sıcaklıktaki kaplıca suyunda bulunan balıkların mucizevi bir şekilde tedavi yöntemi uygulaması bu kaplıcanın ününü ve özelliğini daha da artırmaktadır. Çünkü, modern tıp da şimdiye kadar fayda görmeyen dünyanın her yerindeki cilt hastalıkları için Kangal balıklı kaplıcası en son ümit kaynağı olmaktadır.

Tahriş olmuş durumdaki veya herhangi bir enfeksiyondan oluşmuş cilt dokusundaki yaraları; egzama, cerahatli sivilceler ve hatta tıpta tedavisinin imkansız olduğu bilinen "Sedef" hastalığı gibi cilt hastalıkları 2-10 cm. büyüklüğündeki Cyprinide (Sazangiller) familyasından Cyprinion Macrostamus (Beni Balığı) ve Garra rufa (Yağlı Balık) türündeki balıklar tarafından iyileştirilmekte ve izleri kaybolmaktadır.

Kaplıcada ilk kez yıkananlar ellerinde olmayarak tarifi mümkün olmayan bir ürperti yaşarlar. Çünkü suya girer girmez, ince, kahverengi, gri, bej rengindeki sazan ve kaya balığı türü balıkların hastanın etrafında dolaşmaya ve ciltte hastalık belirtisi olan yerleri temizlemeye başladıklarını görürler. Hastaların balıklara alışmaları 2-3 gün sürer. Dişleri olmayan bu balıklar, 36-37 derece sıcaklıktaki suyun yumuşatmış olduğu kabarık yara kabuklarını yavaş ağız (dudak) hareketleriyle acıtmadan ve kanatmadan kopararak cilt pürüzsüz hale gelinceye kadar temizler. Tedaviden olumlu sonuç alınması için üç hafta (21 gün) süresince günde 2 seans şeklinde 4 er saat havuza girmek ve toplam 8 saat suda kalınması gerekmektedir. Ayrıca, sabahları aç karına birkaç bardak şifalı sudan içmeyi ihmal etmemek gerekir. Diğer taraftan yerden kaynayan su içindeki kabarcıkla ve balıkların vücut üzerinde yaptığı darbelerle vücutta bir gevşeme ve dinlenme görülmektedir. Tedavi tamamen yan etkisiz olup, kesinlikle herhangi bir ilaç kullanılmamaktadır.

Ancak bazı hastaların tereddütleri daha sonra tekrarlarsa konusu oluyor. Yapılan araştırmalarda bugüne kadar böyle bir vaka ile karşılaşılmamıştır. Dünyanın bir numaralı kaplıcası diyebileceğimiz bu kaplıca yalnız sedef hastalarını değil tüm cilt hastalıklarını tedavi etmektedir.


Vücut ısısına eşdeğer olan 36-37 derece deki kaplıca suyu şifa özelliğinin yanısıra berrak, kokusuz aktığı yerde hiçbir çökelti bırakmamaktadır. Kaplıca suyunda kalsiyum, magnezyum, selenyum ve bikarbonat gibi iyonlar çok miktarda bulunmakta olup, banyo için elverişlidir. Romatizmal hastalıklara, sinir hastalıklarına, kırık, çıkık, ezik ve bazı durumlarda kireçlenmeye, sabahları aç karnına şifalı su içmek (günde en az 1,5 lt) ve banyo yapmak kaydıyla başta ülser olmak üzere böbrek hastalıklarına kesin tedavi sağlamaktadır.

Kaplıca kırsal bir alanda olup, yeşil bir vadi içerisindedir. Bayanlar ve erkekler için ayrı ayrı girilebilen iki adet üstü açık , iki adet üstü kapalı havuz ile iki adet yüzme havuzu ve soyunma yerleri mevcuttur. Havuzlar günde 1500 kişiye kadar hizmet verebilme kapasitesindedir.

Kaplıcanın öneminden dolayı, Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığınca 17-18 Haziran 1993 günlerinde Balıklı kaplıca ve Sedef Hastalığı (Psoriasis) konusunda çeşitli üniversitelerden birçok bilim adamının katılımıyla gerçekleşen bir ulusal sempozyum düzenlenmiştir.

Sedef (Psoriasis) Nedir?


Psoriasis Psoriasis yunanca kasinmak anlamina gelir. Psoriasis kalici bir hastaliktir. Sedef hastaliginda kirmizi ve uzerinde sedefimsi beyaz pullar bulunan yaralar, ozellikle kafa derisi, diz ve dirseklerde ortaya cikar.Bazi vakalar o kadar hafiftirler ki bu kisiler sedefleri oldugunu bile bilmezler. Bunun tam tersi bir sekilde psoriasis vucutta genis alanlar tutabilir. Psoriasis ailesel ozellik gosterebilmesine ragmen, kisiden kisiye bulasma ozelligine sahip degildir.