Kaplıcanın mülkiyeti Sivas İl Özel İdaresine ait olup, Ünsallar A.Ş.ye 30 yıllığına yap-işlet-devret modeli ile kiralanmıştır.
Kaplıcamızda 4 kısım konaklama tesisi mevcuttur.
Standart 134, 3 adet suit olmak üzere toplam 137 otel odası mevcuttur. Kaplıca bünyesinde 2 motel ve 1 otelde toplam 300 kişilik yatak bulunmaktadır.
Kamp ve karavan turizmine uygun olup, 50 adet çadır yeri mevcuttur.
16 adet özel banyo bulunmaktadır. Kış aylarında banyo ve otel arasında kaloriferli tüp geçit bulunmaktadır.
Biri yarı olimpik toplam 5 adet havuz mevcuttur. Bütün yıl hizmete açıktır (12 ay). Yaz aylarında canlı müzik olup çeşitli eğlenceler düzenlenmektedir.
Restaurantı (200 kişilik), TV Salonu, Marketi (gıda, sebze, meyva, gazete, sigara, meşrubat), çay bahçesi ve çocuk parkı gibi yan üniteleri mevcuttur.
Doktor Balık
pH'ı yaklaşık 7,2 olan su, izotermal olup yıl boyunca sıcaklığı yaklaşık (ort.)
35C'de süre gitmektedir. Su, kendini içilebilir kılan özelliklere sahiptir.
Suyun biyolojik ve tedavi edici yönünün içerdiği Selenyum' dan
( 1.3 ;ppm) kaynaklandığı vurgulanmaktadır.
Suyun romatizmal hastalıklara, nörolojik (nevralji, nevrit, felç), ortopetik ve
travmatolojik sekellerde (kırıklar, eklem travması ve kas hastalıkları),
jinekolojik sorunlarda (lavaj ile), deri hastalıklarında, böbrek taşlarında
(içme ile) ve psikosomatik bozukluklarda yararlı olduğu rapor edilmiştir.
Ankara Üniv. Tıp Fak. Hidroloji ve Fizik Tedavi Enstitüsü Klinik Raporu, 2 Mart 1997.
Ancak, psoriasis (sedef hastalığı) kaplıcayı tedavi yönünden en popüler kılan hastalık olmuştur.
Balıklar suyun etkisiyle yumuşayan psoriatik plaklara (ya da diğer deri hastalıklarının plaklarına)
yönelmektedirler. Bunun sonucunda kabuklar uzaklaşmakta, bu esnada ufak bir kanama
olmakta ve yara, su ile gün ışığının etkisine maruz kalmaktadır. Bu işlem ayrıca absesi
olan hastalarda irinin akmasına neden olmaktadır. Bazı hastalıklarda tropikal
uygulanımın yararlı olduğu bilinen Selenyumun sudaki yüksek düzeyinin yara
iyileşmesinde önemli etken olduğu bildirilmiştir. Selenyum, hücreleri serbest
radikallerin etkisine karşı koruyan bir enzim olan glutation, peroksidaz ' ın bir
ko-faktörüdür. Bu içme ya da lavaj suretiyle alınan suyun gastrointestinal
(Midebarsak) ve jinekolojık hastalıklardaki yararlı etkisini de açıklayabilir.
Türkiye dışından gelen gözlemciler de, bu suyu tecrübe eden hastaların
doktor balıklardan hoşnut olduklarını ve hayal kırıklığına uğrayan hiç
bir hastanın olmadığını bildirmişlerdir.
Doktor balıklara duyulan ilgi, nörolojik ve romatizmal hastalıkları olan insanları
da bu kaplıcaya çekmiştir. Balıklar havuza giren vücudun çevresini sarmakta,
bu vücuda vurmakta ve yaralamaktadırlar. Başlangıçta deride duyulan
huzursuzluk yerini , mikromasajın gevşetici hoş duyumuna bırakmaktadır.
Bu masaj özellikle hızlı büyümeleri için daha fazla besine ihtiyacı olan
küçük balıklar tarafından yapılmaktadır.
Bu nedenle kaplıcanın hidroterapik yararına eş olarak nörolojik ,
romatizmal ve travmatik sekelleri olan hastaların kendilerini daha iyi
hissetmelerine neden olan bu masajın da psikolojik bir katkısı olabilir. Umutsuz
hastaların bu kutsal balıklara olan güveni ve farklı bir ortamda bulunmaları da
hastanın kendisini iyi hissetmesine katkıda bulunuyor olabilir. Sadece hastalar
değil sağlıklı olan kişilerde doktor balıkları görmek amacıyla kaplıcayı ziyaret
etmektedirler. Sağlıklı insanlar muhtemelen bu balıklardan derilerinin
keratinize olan kısımlarının temizlenmesi nedeniyle yararlanmaktadırlar.
ve sıcak bir ortamda yaşamaya adapte olmuşlardır.

Vücudu nispeten iri pullarla kaplıdır ve yan yüzeylerinde 6 - 8 adet farklı büyüklükte düzensiz lekeler bulunmaktadır.
İkinci tip balık, bir yalayıcı olarak bilinen Garra rufa' dır. Bu tip hilal şeklinde ventral

Her iki tip balık da omnivordur, bu Cyprinidae familyasının iyi bilinen bir özelliğidir. Fito ve zooplanktonlarla beslenirler. Ancak, havuzlarda plankton miktarının az olduğu araştırılmıştır. Bu da, balıkların gelişimini ve büyümelerini geciktirir, onların saldırgan ve predatör olmalarına neden olmaktadır. Kışın, havuzlarda az kişi bulunduğunda balıklar, acıkmış bir koyun sürüsü gibi besin ararlar. Yazın, havuzlara giren insanların vücuduna saldırırlar. Balıklar, sağlıklı deriden ziyade hastalıklı deriye saldırmayı tercih ederler, çünkü ondan parça koparmak daha kolaydır.

Suyun yüksek sıcaklığı ve beslenme ortamının balıklar üzerindeki etkileri
biyokimyasal olarak ta araştırılmıştır. Doktor balıkların tedavi edici tıptaki
rolü daha ileri çalışmaları hak etmektedir.
Tedavi Programları
- 1. Sabah aç karna en az üç bardak şifalı su içilmelidir.
2. Şifalı suyu içen hasta, kahvaltısını yaptıktan sonra havuza girer.
3. Şifalı suyu içen ve karnı tok olan hasta kaplıcanın mineral zengini şifalı suyu ve doktor balıklarla tedaviye başlar.
4. 37° suda yaşayan (28° nin üstündeki sıcaklıklardaki suda balıkların yaşaması tıbben mümkün değildir) ve dünyada bir eşi bulunmayan "DOKTOR BALIKLAR" vurucu ve yalayıcı olmak üzere iki çeşittir.
5. İçerisinde cilt hastalıklarının tedavisinde en etkin olduğu bilinen "SELENYUM" un bulunduğu şifalı suyla birlikte doktor balıklar da tedaviye başlar. -
-
- 6. Günde iki seans şeklinde 8 saat havuza girilir.
7. Tedavi müddetince hastaların alkol almaması gerekir.
8. Tedavi esnasında "SEDEF" hastalığı ile ilgili hiçbir ilaç ve merhem kullanılmamalıdır.
9. Tedavi süresi olan 21 gün mutlaka tamamlanırken, günde kesinlikle 8 saat şifalı sudan istifade edilmelidir.
10. Kuralları yerine getiren sedef hastaları %100 netice alarak kaplıcadan ayrılırlar.
Not: Cildin en büyük dostu "SELENYUM" bu şifalı suyun her litresinde 1 gr. bulunmaktadır.